24 Haziran 2012 Pazar

İsviçreli Bilim Adamları

İnsan beyni aynı anda iki işi yapamazken 20 sn 'de 3-4 şey hatırlayabilirmiş.
Yalan sevgili..
Her işimin yanında seni düşünmemi hangi ülkenin bilim adamı açıklayabilir? Ya da güzel anılarımızı hatırlarken ilkokul çocuğuna döndüğünü matematiğimin.Ben beşlere kadar sayabiliyorum utancını dilimden alacak olan kim?Hem seni düşünüp hem o saniyede binlerce anımıza gülümseyerek gel bilimi de yanıltalım.Bize bir şey olmasın ...

19 Haziran 2012 Salı

Gel anlaşalım ...

Bazen sadece yazmak istersin.
Söylemek istemezsin.Dilde kelimeler cümle olmak için savaşırmış.Yoo hiç bir düşünür demedi bunu..Kelimeleri kullanmayı bilen herkes gibi ben söyledim..Tüm kelimeler dikbaşlıdır sevgili. Aşk'ı bile tek başına kullanırsan nereye götüreceğini bilemezsin..Bu yüzden ben "sen"i koydum yanına.İkinizi yanyana koyduğumda durulduğunu farkettim en dalgalı denizin.Dağıldığını farkettim yağmur bulutlarının.Hatta hiç seviyor'da bitmeyen papatyanın tüm yapraklarının seviyora çıktığını farkettim.

Ben aşka sen bize sahip çık şimdi.
Ben onu sensiz bırakmassam sen de bizi aşksız bırakmazsın di mi ?

12 Haziran 2012 Salı

Gamze

Gülümsüyorum...
Yanaklarımdan alıyorum ve vücuduma yayıyorum tüm enerjimi.Siz ona gamze diyorsunuz işte..Gamze değil o.Bir nevi xox oynuyorum içimde..Sıkıntılarımı birleştirip çiziyorum üstlerini..Alıyorum yanağımdan..Gözlerim dolunca ağladım sanıyorsunuz ya , heh o da sadece bir oyun tekniği..Ve yaşamına dönüm noktası olarak giren insanlar gün geliyor ve düğümlüyor göz pınarlarını..Oyunları bırakmanın tek koşulunun büyümek olmadığını öğretiyor sana.İçin çocukken kocaman olabiliyorsun...

Şu ana kadar kurduğun her cümlenin romanınıza önsöz olacağından emin oluyorsun..
Ve bir parça daha alıyorsun yanaklarından...

10 Haziran 2012 Pazar

Pembe duvarlı ev!

Seninle aynı mahallede büyümedik..Saklambaç oynarken ilk seni aramadı gözlerim.Tamam belki ilk masum öpücüğünü benim yanağıma kondurmadın.Ama böyle bir evimiz olmadığı için oldu bunların hepsi.Hani olsaydı şu merdivenlerden inerken nereye bakacaktım ben?Bağcığımı bağlamak için oturduğum merdivenlerde oyalanma sebebim kim olacaktı..Böyle bir evde büyümedik diye oldu hepsi..Taş binalar engeldi seni görmeme..Aynı sokaklarda büyüdük dememe engeldi annemin bahçe kapısını sınır bellemesi..Yani eğer hayatıma girişin bu kadar geciktiyse sebebini buldum sevgili.
Böyle evlerde geçmedi çocukluğumuz...

8 Haziran 2012 Cuma

İSTANBUL

Hep böyle değildim aslında ben, böyle içten gülmüyorum her güneşli sabaha...Vapurdan ayaklarımı sallarken kaçmıyorum dalgalardan..Denize bakıyorum.Ufuğa..Denizle gökyüzünün birleştiği yere..Ayıramıyorum sonra..Nerde deniz nerde gökyüzü bulamıyorum..Gülümsüyorum.Etrafımdakilerin delirdiğimi düşündüğünden eminim.O kadar içten gülümsüyorum..Telefon defterine bakarken gülümsüyorum...Ellerime bakarken gülümsüyorum.Kollarıma bakarken gülümsüyorum.

Gamzem oluyorsun, kahkaham oluyorsun sonra Karaköy sonra Kabataş sonra Kadiköy...
Her yer oluyorsun sonra.
Ve düşünüyorumda...
Benim ellerim hep küçüktü sevgili senin ellerinde kaybolmayı sevdi sadece..

4 Haziran 2012 Pazartesi

Alfabe

"Bu dolap işte! Bundan kesin lazım bizim eve hayatım" dediğin an İkea'ya gidip evlilik hayali kurmayan insan hipotezim çürüdü sevgili.Çürüdü çünkü seninle İkea'ya gitmeden kurdum ben o hayali..Beyaz atlı prens diye genellediğimiz o beklenen atınla gelmesende hayatıma, ben küçükken sevmişim aslında seni.Yıllarca sevmişim.Yıllarca gelinlik hayallerimin yanıbaşında tutmuşum..Karıştırmışım başka oyunlarla.Evcilik oynarken hayatla hayallerim sanmışım..Sen oyun bitmeden gelene dek...
Öyle bir geldin ki.Senden sonra gelmek fiili değişti lugatımda..Gitmek yüklemini sildin cümlemden.Özlemek nedir altını çizdin..Sevme eyleminin yan anlamlarını da varmış gösterdin...Cümle de vurgu nereye yapılırmış sen gelince öğrendim..Soru işaretleri mutluysan en az kullandığın noktalama işaretleriymiş.Nokta bitişi değil başlangıcı ifade edermiş ve nefes almak için virgül oksijenle eşdeğermiş
.Bütün gramerimi değiştirdin işte. Böyle geldin sen.Anlamım,dilim oldun..Şimdi gidersen alfabemde gider seninle ve suskun kalırım ben.Bu yüzden gitme işte.Hani benim için değil...Türkçemiz için gitme..